İletişim denilince artık ilk akla gelen mecra sosyal medya oldu. İnsanlar internet sitelerinden çok gündemi sosyal medyadan takip ediyor.

Sosyalleşmeyi sağlayan hayatın içinde vazgeçilmez bir olgu haline gelen sosyal medyada insan ilişkilerinin buraya taşınması ile birlikte birçok suçta gündeme geldi. Sosyal medya yolu ile birçok suç işlenebiliyor. Bunlardan biri hakaret!

Hakaret suçu TCK’nın 125. maddesinde “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak” biçiminde tanımlanıyor. 

Sosyal medyada işlenen hakaret suçu TCK m. 128 hükmüne göre değerlendiriliyor.

Eğer kişi sosyal medya hesabı üzerinden Cumhurbaşkanına hakaret eder veya “devletin egemenlik alametlerini aşağılama” gibi içeriklerle paylaşım yaparsa bu sefer TCK 299 vd. hükümlerine göre değerlendirme yapılıyor.

TCK m.105 cinsel tacizi “bir kişiyi cinsel amaçlı olarak taciz etmek” sözcükleriyle tanımlıyor.

Cinsel taciz suçu için failin fiziksel teması aranmıyor.

Bu neden ile sosyal medya üzerinden bir kişiye rızası dışında cinsel içerikli söylemlerde bulunmak ya da bu özellikte görseller göndermek cinsel taciz suçunu oluşturuyor. Bu da TCK m.105 bağlamında değerlendiriliyor. 

Sosyal medya aracılığı ile cinsel tacizde bulunan kişi hakkında, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına, fiilin çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunuyor.

Müstehcenlik suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 226. maddesinde düzenlenen ve toplumun ahlaki değerlerine aykırı davranışlarda bulunan kişileri cezalandıran bir suçtur. Müstehcenlik suçu, genel olarak cinsel içerikli görüntü, yazı, ses veya işaretlerin yayılması, sergilenmesi veya gösterilmesi şeklinde işlenebilir.

Daha farklı suçlar sayılabilir.

Geçtiğimiz günlerde Karabük Üniversitesi'ndeki öğrencilerle ilgili iddialar sosyal medyanın en çok konuşulan konuları arasına girmişti. Söz konusu iddialarda şehirdeki bazı kadın ve erkek öğrencilerin Afrikalı öğrencilerle birliktelik yaşadıktan sonra HPV ve HIV gibi cinsel yollarla bulaşan hastalıklara yakalandıkları yer almıştı. Karabük Üniversitesi itiraf sayfasındaki iddialar ardından paylaşımda bulundu.

Instagram'daki "Karabük Üniversitesi İtiraf Sayfası" isimli hesapta Afrikalı öğrencilerle cinsel birliktelik yaşayan Türk erkek ve kadın öğrencilerin paylaşımları gündem oldu. Mesajlarda, öğrencilerin bazılarının HPV, bazılarının da HIV şüphesiyle hastaneye gittiği ileri sürüldü.

Söz konusu paylaşımlar yayılırken Karabük İl Sağlık Müdürlüğü, sosyal medyadaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, herhangi bir HIV ve HPV artışı olmadığını belirten açıklamada bulundu. Karabük Üniversitesi de açıklamayı sosyal medya hesabından paylaşarak iddiaları yalanladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de sağlık tesislerimizde halk sağlığını ilgilendiren bütün hastalıklar yakından takip edilmekte ve düzenli kayıt tutulmaktadır. İlimizde HIV pozitif ve HPV pozitif vakalarında herhangi anlamlı bir değişiklik bulunmamaktadır. Ayrıca sağlık tesislerimize son günlerde konu ile ilgili bir başvuru olmamıştır. Sağlık çalışanlarımızı zan altında bırakan iddiaların aksine sağlık sistemimiz kayıtsız giriş yapılarak işlem yapılmasına izin vermemektedir."

Gelin görün ki bu iddialar ile ilgili öyle şeyler yazıldı ki okudukça gözlerime inanamadım. Gerçek gibi gösterilmesinin ötesinde aşağılık ifadeler kullanılarak bayağı düzeyde diyaloglar yer alıyordu. Kızlarımız ve Afrikalı öğrenciler aşağılanıyor ağıza alınmayacak sözler söyleyip dalga geçiliyordu. 

Konu TT’ye çıkmış kimse doğru olup olmadığını tartışmadan acımasızca yazmayı geçtim ahlak kurallarını aşan bir düzeysizlikte konuyu alaya alarak varmış gibi göstermekten çekinmiyordu. 

Orada okuyan öğrenciler kimsenin umurunda değildi. Nasıl olsa istediği gibi yazsa da kimliği belli olmayan ya da kimliği belli de olsa kendini rahatsız etmeyen kişilerdi.

Ancak çoğunlukla kimliği belli olmadığı için ve bir suç unsuru nasılsa oluşmaz diye bu kadar rahat aşağılayıcı şeyler yazabiliyorlardı.

Maalesef üzülerek söylüyorum sosyal medyada işlenen suçlara verilen cezalar çok yetersiz. Bugün o nedenledir ki sosyal medyada çok geniş haraket etmektedirler. Şayet sosyal medyada işlenen suçların bir karşılığı olsa sosyal medya daha kullanılır bir hale gelecektir. Peki neden sosyal medya bu kadar ahlak dışı bir çöplük haline geldi? Buna niçin bir çözüm bulunmuyor? Yetkililer bu konuya bir an evvel eğilmeliler ve sosyal medyada işlenen suçlara karşı cezaları arttırmalıdırlar. Yoksa bu gidişle iş çığrından çok daha fazla çıkacak. Bu durumda bile korkunç bir hal aldı. Nereye kadar böyle gidecek? Önlem alınmaz ise sosyal medya çöplüğünün kokusu tüm ülkeyi saracak. Sonra ülkemizi temizleyecek kadar dezenfektan  bulamayabiliriz. Her şeyin çözümü zamanında yapılanıdır. Geç kalındığında iş işten geçiyor.